MERT SANDALCI

MAX FRUCHTERMANN KARTPOSTALLARI

KARMA KİTAPLAR SEÇKİSİ > MAX FRUCHTERMANN KARTPOSTALLARI

3 CİLT

İlk Osmanlı Kartpostalcısı Max Fruchtermann Ve Kartpostalları

Yüksekkaldırım’da bir çerçeveci dükkânı…
43 yaşındaki posbıyıklı adam, düşünceli düşünceli elindeki kartpostala bakar ve hatırlar bir bir:

Dondurucu kuzey soğuğunda yola koyuluşunu…
İstanbul’daki ilk günlerinde sürekli hissetiği ürpertiyi…
İtfaiyecilere yalvar yakar Beyazıt Kulesi’ne ilk çıkışını…
Kuşbakışı İstanbul’u…
Yüksekkaldırım’da bir aşağı bir yukarı koşuşturduğu gençlik günlerini…
Hepsi adım adım yaşanmaktadır yeniden…
Sonra, yine;
Her günkü hayali gözünün önünde canlanır:
Cadde-i Kebir’de bir dükkân…
Vitrininde Prusya sefirinin Paris’te görüp de anlata anlata bitiremediği şu ferforje kartpostal standlarından biri…
Sonra kartpostallar ve kartpostallar…
Komşularından ressam Vereano, şapkacı Toumanoff, kitapçı Vlastos, kunduracı Daffos, mobilyacı Bellis…
Hepsi başka başka şeyler söylemektedir kartpostalcılık hakkında…
Kafası karmakarışıktır…
Bir hokkaya bir de kaleme bakar…
Heyecandan titreyerek ikisini buluşturur…
Mavi pelür kâğıt üzerinde ilk kelimeler dökülmeye başlar;
Emil Pinkau, Imprimerie, Berslau…
Monsieur…

İşte o andan itibaren, İstanbul’a ve Osmanlı’ya ait ilk kartpostalların basılmasının kararı verilmiştir artık…
Breslau’da Emil Penkau Matbaası’nın litolarına ilk aktarınlar: Sarayburnu, Köprü, Dolmabahçe, Beyazıt Kulesi, Sultanahmet Camii, Arnavutköy, Kuzguncuk, Hamallar, Sakalar, Dervişler, Balıkçılardır…
28 Aralık 1895…
İnsanın iliklerine işleyen soğuk bir günde, posbıyıklı adam adına gelen kolileri Sirkeci Gümrüğü’nden hamallarla Yüksekkaldırım’daki dükkâna taşıtır. Sabrı tükenmiştir. Hızla paketleri açar ve kartpostalları birer birer Vahan Usta’ya yaptırttığı ferforje kartpostal standına dizmeye başlar…

Tam o sırada yoldan geçmekte olan devetüyü paltosunun yakasını kaldırmış bir adam, vitrindeki kartpostalları fark edince içeriye girer ve incelemeye başlar.
-Acaba bugün postaya versem yılbaşında İsviçre’ye varır mı? diye düşünür kendi kendine ve denemeye karar verir.
Aslında hangisini alacağına daha ilk bakışta karar vermiştir ama yine de hepsine bir göz atmadan duramaz. Sonunda bir kuruşluk mecidiyeyi tezgâhın üstüne bırakır, az evvel üzerinde yürüdüğü Köprü’nün kartpostalını küçük deri çantasına özenle yerleştirir, teşekkür eder ve Galata, Kara Mustafa Sokağı’ndaki Avusturya Postahanesine doğru yola koyulur.
Avusturya Postahanesinin gişe memuru Pauy Sucanoff, devetüyü paltolu adamın postahaneden çıkmasından hemen sonra damgalamak üzere sepete attığı kartpostalı eline alır. Hızla müdür Charles Jeglinger’in odasına yönelir, kapısını tıklatır.
Az sonra Klezl, Rainalter, Falconetti, Tedeschi, Gandolfi, Winter nerdeyse tüm memurlar müdür Jeglinger’in odasında toplanırlar. Hepsi merakla kartpostalı incelemektedirler ki…
Birden Şef Muavini Gösti:
‘Bunu bizim Yüksekkaldırım’daki çerçeveci basmış’ der…
Posbıyıklı adam kimine göre akıllıdır, kimine göre deli.
Ama ne fark eder…
O akşam Orient Express’in posta vagonunda ilk Osmanlı Kartpostalı Neuchatel’e doğru yola çıkmıştır bile…
31 Aralık 1895…
Eczacı Fritz Jordan asırlık dükkanının kapısına bağlı küçük çanların çalmasıyla yerinden kalkar. Gelen postacıdır, getirdiği ise İsviçre’nin İstanbul’daki büyükelçiliğinde çalışan oğlunun gönderdiği bir kartpostaldır. Eczacı evine vardığında, elinde yeni yılın en büyük sürprizi, karısına sarılır… O gece Jordan’ların evinde toplananlar bu İstanbul manzarasını, Beyazıt Kulesi’ni, Köprü’yü ve yelkenlileri hayranlıkla seyrederler.
Gecenin sonunda Eczacı Fritz çalışma masasına oturur, çekmeceden büyütecini çıkartır ve tekrar tekrar bakar, kartpostalı sağ doğru çevirir sonra büyüteci biraz daha gözüne yaklaştırır ve okur…
Editör Max Fruchtermann, Constantinople…
Posbıyıklı adam ise aynı saatlerde Janni’de içtiği biraların etkisiyle çoktan sızmıştır…
Mutludur…Rüyasında yeni dükkanının tabelasını asmaktadır… Yüzündeki tebessüm gittikçe genişler. Tabelayı asar, biraz geri çekilir, bir daha, bir daha okur:
‘Max Fruchtermann, Grand Rue de Pera…’
O artık koca imparatorluğun ilk kartpostal editörüdür!…